Malatya Ticaret Borsasında Kuru Kayısı Komisyon Toplantısı yapıldı. 
Toplantıya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğu, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, Yönetim Kurulu üyeleri, Tarım İl Müdürü Tahir Macit ve üreticiler katıldı. 
Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Kuru Kayısı Komisyon Toplantısında yaptığı konuşmada “Malatyamızın en önemli gelir kaynağı olan kayısı problemini sık bir şekilde konuşmamız gerekiyor. 2019 yılı mahsülü Malatyamıza, Ülkemize hayırlı olsun. Fiyatların belirlenmesinde ciddi sorunlar yaşıyoruz. Herkesin mutlu olacağı bir noktada buluşabilirsek çok iyi olur. Kuru kayısının yüzde 85 inin siz ürettiğinizi ifade ediyorsanız fiyatı da sizin belirlemeniz başkalarına bırakmamanız gerekiyor. Bizler sizler 7/24 hizmetinizdeyiz. Yaşadığınız sıkıntılarda mutlaka bize anında dönüş yapın ki çözümü bulalım” dedi. 
“Malatya olarak hak ettiğimiz yerde olmadığımıza inanıyorum” diyen ve Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğu “80 li yıllarda Gaziantep ile ve diğer illerle kıyas yaptığımızda ticari hacmimiz aynı iken bugün gelinen noktada her şey ortada. Geldiğimiz 1 yıllık dönemde bölge ile yarışır bir Malatya hedefiyle alt yapı çalışmaları yapıyoruz. Malatya kayısıdan hak ettiği payı bir türlü almıyor. Şöyle ki vergi siteminde ihracat İzmir üzerinden yapılmakta olduğundan vergilendirmeden Malatya pay alamıyor. Bunu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu vasıtasıyla Cumhurbaşkanımıza bildirdik. Bundan sonra iller bazında üretilen ürünlerin vergilendirilmesini, üretilen şehirlerde yapılmasını sağlayacak yasa tasarısı üzerinde çalışmalarını yapıyor hükümetimiz. Vergi katkısı üretilen şehre ait olacaktır. Geçmişte yaşanan problemleri biliyoruz, geçmişte yapılan hataların geleceğimizi planlamamızda engel olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bir şansı daha Malatyamız hak ediyor” ifadelerini kullandı. 
Başkan Sadıkoğlu, Gümrük müşavirlerinin Malatya’ya gelmesi için çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, “Geldiğimiz süreçten bu yana mantıklı işler yapmaya çalışıyoruz. Bizim buraya gelmemizde, bizim burada ki üyelerimiz vesile olmuştur. Sizler işin içinde fikir yürütür, bizleri yönlendirirseniz bizler doğru işler yapabiliriz” dedi. 
Hukuki haklarını kullanacaklarını belirten Başkan Sadıkoğlu, "Marka tescili ile ilgili olarak üyelerimizin, üreticilerimizin haklarını koruyabilmek için 81 vilayetteki Valiliklere, Belediyeler, Tarım İl Müdürlüklerine bilgi yazısı gönderdik Malatya Kayısısı olmadığı halde Malatya Kayısının adının kullanılmasının satış yapanlara kanuni yönde sıkıntı çıkartacağını anlattık. Bundan sonraki süreçte ihracat yaparken Avrupa Birliği tescil logolarının kullanılması gerekliliğinin ihracat rakamlarını arttırabilmesi açısından önemli olduğuna vurgu yapmak istiyorum. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası olarak sizlere destek olarak farkındalık yaratacağımız bilincindeyiz" dedi. 
Başkan Sadıkoğlu, kayısının katma değerinin artması gerektiğini kaydederek, "Dünya ülkelerini şöyle bir gezdiğimizde, kendi tarım ürününü sanayi mamulüne dönüştüren ülkelerin kazançları yüksek seviyededir. Malatyanın entegre bir fabrikayı hak ettiğine inanıyoruz. Malatya’da kayısının farklı mamullere dönüştürülüp, satılmasının yerinde olacağına inanıyoruz. Malatya’da yıllardır kayısı ile uğraşan insanların bir araya gelerek, gerekirse işin içine bizleri de katmak suretiyle teşviklerden yararlanarak, avantajlardan yararlanarak kayısının çeşitli ürünlerini de almasının yolunu açmak gerekiyor" şeklinde konuştu. 
Dünya ile entegre olabilecek bir borsanın bir an önce kurulması gerektiğini ifade eden Başkan Sadıkoğlu, “Burada tahtası açıldığında dünyada fiyatı belirleyebileceği, alıcıların Malatya’ya gelebileceği, standardını burada belirlediğimiz kayısının fiyatını burada belirleyeceğimiz bir yapıya ulaşmamız gerekir. Taşın altına hep birlikte elimizi koymamız gerekmektedir. Kayısıyı bayramlarda şeker verilen mamul olarak değil iç pazarda tüketiminin yapılabileceği, reklam ile gerek çocuklara faydalı olması gerekse sağlık yönünden bilinçlendirilmesiyle, kayısının reklamını tanıtımını en iyi şekilde yapmamız gerekiyor. Ne bedel ödenecekse ortaklaşa veya tek biz bu işin içerisinde varız. Dizilerde sponsorluk oluşturmamız gerekiyor. Yıllardan beri süregelen üreticinin mağduriyetin önüne geçmemiz gerekiyor. Hiçbir şey yapmadığımız sürece 50 sente, 1 dolarak sattığımız kayısının bedelini yarın çiftçimiz üretmeyerek işin hakkını almadığı için mutsuz olarak kayısının üretimin durmasına neden olunur. Bugün burada 10 TL kazanacağız diye geleceğimizi mahvetmiş olacağız. Çözümler üreterek geleceğimize çözümler üretmeliyiz” diye konuştu.